Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, öngörülebilir ve kurallara dayalı bir küresel ticaret sisteminin, istikrar ve refahın yayılması yoluyla dünyadaki barış ortamını güçlendireceğini düşündüklerini söyledi.
Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu 2024 kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla “Uluslararası Ticaret, Bağlantısallık ve Karşılıklı Bağımlılık” paneli yapıldı.
Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, Antalya’nın dünyada en çok ziyaretçi çeken ilk 5 şehir içinde yer aldığını ve geçen yıl 16 milyon yabancı turist ağırladığını belirterek, sanayi ve tarımda da adını duyuran şehrin, şimdi diplomasinin öne çıkmasını sağlayarak küresel barışa katkı verdiğini dile getirdi.
Ticaretin sadece iktisaden değil siyaseten de önemli hale geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Küresel değer zincirlerinin parçası olan ülkeler, daha kolay ve daha hızlı büyüyor. Bu yüzyılın başında Türkiye bunun somut bir örneğini sergiledi. AB’nin dönüştürücü etkisiyle Türkiye, bu bölgenin sanayi devi ve en çok sanayi ürünü üreten ülkesi haline geldi. Otomotiv, beyaz eşya, konfeksiyon başta olmak üzere Avrupa’nın ana tedarikçisi oldu. AB’nin kendi dışında en çok otomobil ithal ettiği ülke Türkiye’dir. 1996’da Gümrük Birliği’ne geçiş Türkiye’yi pozitif etkiledi. Ticaret zenginleştirir, korumacılık fakirleştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin istikrarı ve refahı için ticaretin daha serbest olması şart. Dünyaya entegre olmuş, iş yapma ortamını iyileştirmiş ülkeler hem daha zengin hem de daha huzurlu olacaktır.” dedi.
“Ülkeler arasındaki ticari engelleri kaldırmalı”
Hisarcıklıoğlu, Avrupa’nın kurduğu birlik sayesinde tarihte ilk defa Batı Avrupa’nın 80 yıldır savaş görmediğine dikkati çekerek, ticaretin en büyük barış kaynağı olduğunu söyledi.
Ticaretin gelişmekte olan ekonomilerde verimliliği ve istihdamı artırırken enflasyonun kontrol altına alınması yoluyla yaşam standartlarını yükselttiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Ülkeler arasındaki ticari engelleri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız. Kurallara dayalı bir küresel ticaret rejimi kurmanın tüm ulusların yararına olduğunu görmeliyiz. DTÖ, küresel ticarete belli bir düzen gelmesini ve uluslararası ticaretin gelişmesini sağladı. İş dünyası olarak, küresel ticaret sisteminin güncellenmeye ve reforma ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Serbest ticarete karşı kamuoylarındaki tepkinin altında yatan nedenlere yanıt veren, kapsayıcılık ve kalkınma ilkelerine dayalı bir DTÖ reformunu destekliyoruz. DTÖ’nün küresel ticaret konularında başat müzakere ortamı haline getirilmesini arzu ediyoruz. Öngörülebilir ve kurallara dayalı bir küresel ticaret sisteminin, istikrar ve refahın yayılması yoluyla dünyadaki barış ortamını güçlendireceğini düşünüyoruz.”
Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak Türkiye’nin kara gümrük kapılarını yap-işlet-devret modeliyle modernize ettiklerini, sınır geçişlerini kolaylaştırdıklarını dile getirdi.
Bunun bir kazan-kazan projesi olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, “İhracat yapan firmalarımız daha hızlı gümrük geçişi yapmaları sayesinde lojistik maliyetlerini azalttılar. Devletimizse hem bütçesine ilave yük getirmedi hem de artan işlem hacmiyle daha fazla vergi geliri elde etti. BM tarafından da en iyi kamu-özel sektör ortak projesi olarak seçildik ve dünyaya örnek gösterildik. Şimdi bu modelimizi çevre coğrafyamıza yaymak için harekete geçtik.” diye konuştu.
Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan da teknolojinin pek çok küresel problemi çözebileceğini belirtti. Ancak burada Çin ve ABD blokuna dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Doğan, ülkelerin teknolojide sürdürülebilirliği yakalayabilmeleri için birliktelik kurmasının önemine işaret etti. Doğan, bunun da ülkelerin kendi strateji ve inovasyonunu geliştirmesiyle mümkün olabileceğini vurgulayarak, Türkiye’nin bu konuyu oldukça ciddiye alarak regülasyonlar gerçekleştirdiğini kaydetti.