Her yıl 559 bin kişinin ölümüne yol açan hastane süper mikrobu plastikle besleniyor

Pseudomonas aeruginosa Bakterisi Plastiği Nasıl Parçalıyor?

Pseudomonas aeruginosa, yılda yaklaşık 559 bin ölüme yol açan bir bakteridir. Özellikle hastane enfeksiyonlarının önde gelen sebeplerinden biri olan bu bakteri; akciğer, idrar yolu ve kan enfeksiyonlarına neden olabilir. Ancak, bu kadar steril bir ortamda bile etkili olabilmesi uzun süredir bir soru işaretiydi.

Araştırma ekibi, İngiltere’de bir hastadan alınan bir yara örneğini inceleyerek cevaba ulaştı. Bu örnek, bakterinin PCL (polycaprolactone) isimli tıbbi plastikleri parçalayan Pap1 adlı özel bir enzim ürettiğini gösterdi. PCL, dikiş iplikleri, yara örtüleri ve cerrahi ağlar gibi birçok tıbbi üründe kullanılmaktadır.

Pap1 enzimi, plastik karbonunu ayrıştırarak bu karbonun bakterinin enerji kaynağı haline gelmesini sağlar. Deneylerde, Pap1 genini Escherichia coli bakterisine aktaran araştırmacılar, bu bakterinin de plastikleri parçalayabildiğini gözlemledi. Aynı şekilde, Pap1 geninin Pseudomonas aeruginosa’dan çıkarılmasıyla bakterinin artık plastiği parçalayamadığı kanıtlandı.

Plastik Yeme Yetisi Bakteriyi Güçlendiriyor

Bakterinin plastik yeme yetisinin sadece enerji sağlamakla kalmayıp aynı zamanda daha güçlü biyofilm yapıları oluşturmasının endişe verici olduğu belirlendi. Bu biyofilm yapıları, antibiyotiklere karşı ekstra koruma sağlar ve bakterinin tedaviye karşı direnç geliştirmesini kolaylaştırır.

Araştırma, sadece Pseudomonas aeruginosa’da değil, diğer bakterilerde de benzer enzimlerin bulunabileceğini göstermektedir. Bu da hastanelerde kullanılan diğer plastiklerin de mikroplar için bir besin kaynağı olabileceği anlamına gelmektedir.

Araştırmanın baş yazarı Ronan McCarthy, “Hastanelerde patojenlerin yaşamını ne şekilde sürdürdüğünü yeniden düşünmemize neden olan bir durumla karşı karşıyayız. Tıbbi cihazlarda kullanılan plastikler bile artık risk oluşturabilir” açıklamasında bulundu.

Bilim insanları, plastikleri parçalayan enzimlerin ne kadar yaygın olduğunu belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, hastanelerde kullanılan plastik türlerinin ve temizlik protokollerinin gözden geçirilmesinin önemli olduğunu savunmaktadırlar.

Modern tıpta önemli bir yere sahip olan plastikler, görünüşe göre süper mikropların da tercih ettiği bir besin kaynağı olmuş gibi görünmektedir.

Related Posts

Alışkanlıklar böbrek taşına davetiye çıkarıyor

Medipol Sağlık Grubu’ndan Acıbadem Bölge Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, böbrek taşı hastalığına karşı koruyucu önlemlerin çok önemli olduğunu belirterek, yaşam tarzı değişiklikleri, dengeli beslenme, aktif yaşam ve ideal kilo aralığında kalmanın böbrek sağlığını korumada etkili olduğunu bildirdi.

Havalar ısındı, keneler baş gösterdi!

Prof. Dr. Tuğrul Erbaydar, KKKA’ya karşı aşı bulunmadığını belirterek kene tutunmalarında hızlı müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Yakın aralıklarla kansere yakalanan 3 kardeş 10 yıldır verdikleri yaşam mücadelesini kazandı

İstanbul’da Refika ve Beytullah Yuva çiftinin çocukları 14 yaşındaki Abdulsamet, 12 yaşındaki Havva Nur ve 11 yaşındaki Mislinan, yaklaşık 10 yıl önce yakın aralıklarla yakalandıkları lenfomayla olan mücadelelerini, anneleri ve dışarıdan uyumlu donörün bulunmasıyla kazandı.

Sadece bir hafta bu yiyeceklerden uzak durdu, kendini çok daha iyi hissettiğini söyledi!

Trilyonlarca mikroorganizmanın oluşturduğu “görünmez organ” mikrobiyota, sindirimden bağışıklığa, ruh halinden nörodejeneratif hastalık riskine kadar sağlığımızı baştan aşağı düzenliyor. Uzmanlar, dengeli bir mikrobiyota için lif ve fermente gıdaları, probiyotik takviyeleri, düzenli egzersiz ve kaliteli uykuyu şart koşuyor.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Grip mevsimi uzadı

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden (NKÜ) Doç. Dr. Mustafa Doğan, 2025’te grip mevsiminin oldukça uzadığını belirterek, “Mayıs ayının ortalarında olmamıza rağmen hala hatırı sayılır sayıda üst solunum yolları şikayeti ile hastalar hastanelere başvurmakta, sağlık kuruluşlarına başvurarak destek istemekteler” dedi.