Bolu’da yüksek lisans eğitimi aldığı sırada yakalandığı hastalık nedeniyle eğitimini yarıda bırakan Özcan, bilgisayarda göz takip sistemini ve robotik sesleri kullanarak sosyal medyada içerikler üretmeye başladı.
Boğazdan hortumla beslendiği için konuşma yeteneğini de kaybeden Özcan, ağustos ayında sosyal medyadan ulaştığı bir yapay zeka firmasından kendi ses tonuyla içerik üretmesi için yardım talep etti.
Bunun üzerine ziyarete gelen firma yetkilileri, Gürkan Özcan’ın hasta olmadan önceki ses kayıtları ve kendi ses tonuna çok yakın olan ağabeyi Hakan Özcan’ın kayıtlarını kullanarak yapay zekayla ses modeli üretti.
Bu uygulama sayesinde göz takip sistemiyle bilgisayarda kendi sesiyle içerikler üreten Özcan, aynı zamanda evde babası Remzi Özcan ile daha rahat iletişim kurmaya başladı.
“Kendi sesimle konuşmak çok hoş hissettirdi”
Gürkan Özcan, yatağa bağımlı kaldığından bu yana sosyal medya platformlarında açtığı kanallarda, oyun içerikleri ürettiğini ve günden güne takipçi sayısının arttığını kaydetti.
Göz takip sistemiyle, herkese açık sesleri kullanarak içerik ürettiğini anlatan Özcan
, “Kendi sesimle konuşmak çok hoş hissettirdi. Daha önce herkese açık sesi kullanıyordum. O da iyiydi, iletişim ihtiyacımı karşılıyordu ama kendi sesimle içerik üretebilmek çok mutlu ediyor. Yapay zeka gelişmelerini yakından takip ediyorum. Yabancı şirketler de var bu konuda çalışan ama ben yerli ve milli şirketle çalışmak istedim. Onlar da sağ olsun hiç müşteri gibi davranmadı”
diye konuştu.
Özcan, daha sonra hayatına dair içerikler üretmeye başladığını aktararak, uyanır uyanmaz bilgisayarında bir şeyler yapmaya başladığını ifade etti.
Sistem olmadığı takdirde “evet” veya “hayır” şeklinde anlaşabildiklerini, bunun da iletişimi imkansız hale getirdiğini vurgulayan Özcan,
“Göz takip ve ses desteği olmasa gerçekten hayat babamla ikimiz için de yaşanmaz olurdu. Hayata tutunmak için kendinizi ifade etmek önemli. Yazın, çizin müzik, resim ne sizi mutlu ediyorsa, o şekilde ifade edin. Küçük adımlarla, her gün bir adım. Stephen Hawking hem bilimi hem hayata karşı duruşuyla ilham aldığım bir insan. İnsanlar yadırgamadı, yakıştırdılar. Kendimi o seviyede gören biri değilim ama Hawking’e benzetilmekten gurur duyarım”
ifadelerini kullandı.
“Akademisyen olmak istiyordu”
Baba Remzi Özcan (65), oğlunun Bolu İzzet Baysal Üniversitesinde yüksek lisansa başladığı sene hastalığının başladığını ve 8 yıl önce ALS teşhisi konulduğunu söyledi.
Oğlunun o dönem 4 aylık staj için gittiği Finlandiya’da bastonla idare edebildiğine, İzmit’e döndüğünde ise yürümekte zorlanmaya başladığına değinen Özcan, biyoloji alanında eğitim gören Gürkan’ın akademisyen olmayı istediğini dile getirdi.
Özcan, oğlunun 4 yıl önce boğazından hortumla beslenmeye başladığını ve oksijen makinesine bağlı nefes aldığına işaret ederek, eşinin 2,5 yıl önce hayatını kaybetmesiyle oğlunun bakımını kendisinin üstlendiğini belirtti.
“Özgün sesi olması başka”
Oğlunun, hortumla beslenmeye başladığından bu yana konuşamadığına işaret eden Özcan şöyle devam etti:
“Gözleri ve çenesinden başka bir yerini, kafasını bile oynatamıyor ama bu cihaz sayesinde hayata tutundu. Bu cihaz olmasaydı, haberleşmemiz çok zor olacaktı. Gece sıkıntısı olduğunda cep telefonumu arayabiliyor, dışarı çıktığım zaman görüntülü görüşme sağlayabiliyoruz. Özgün sesi olması başka. Ağabeyiyle sesleri çok benziyordu. O yüzden güzel bir şey oldu. Gürkan’ın memnuniyeti için her şeyi yapmaya razıyım.”
“Artık içerikleri kendi sesiyle yapabilir”
Yapay zeka ses teknolojileri üzerine çalışan şirketin üst yöneticisi Hafzullah Yıldırım, Gürkan’ın,
“Sizin algoritmanız muhteşem görünüyor. Benim sesimi klonlayabilir miyiz? Bana sesimi geri kavuşturun”
diye mesaj gönderdiğini anlattı.
Yıldırım, daha sonra Özcan’ı ziyaret ettiğini belirterek,
“Çünkü işin ticari boyutu yok. Ticari boyutu olsa fiyat teklifi verilip geçilir ama burada sosyal sorumluluk yönü var”
dedi.
Özcan’ın hasta olmadan önceki ses kayıtları ve görüntülerini aldıklarını ancak seslerin nağmeli olması nedeniyle yeterli veri elde edemediklerini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
“Gürkan orada yine bize çözüm sundu. ‘Ağabeyim Hakan ile sesimiz çok benziyor. Bana ses donörü olabilir.’ dedi. Sesin bir kısmını Gürkan’ın, bir kısmını ağabeyi Hakan’ın sesi olacak şekilde modelledik. Şirket bünyesindeki son teknolojimizi ne varsa ortaya koyduk. Bu Gürkan’a kendi sesini tekrar kullanabilme imkanı sundu. Sesini tekrar kazanan ALS hastası oldu.”
Yıldırım, Gürkan’ın artık içerikleri kendi sesiyle üretebileceğini, gözlerinin yorulmaması için ürettikleri ara yüzü daha da geliştireceklerini sözlerine ekledi.