Ölümsüzlük arayışının fantastik öyküsü

Müellif Pınar Oto, fantastik cinste kaleme aldığı Ulvede isimli romanında Antik Yunan’da geçimini balıkçılıkla sağlayan birinin kendini kıymetli hissetme ve ölümsüzlüğe ulaşma arayışını anlatıyor. Uygun niyetin bir altın anahtar fonksiyonu görerek ölümsüzlüğün kapılarını açtığını vurgulayan kitap, ölümsüzlük isteği ile özgürlük ve zorbalık ortasındaki ince çizgiye dikkat çekiyor.

Romanında içine düştüğü boşluktan kurtulmanın yolunu ölümsüzlüğe ulaşmada bulan Ulvede’nin, kendini bedelli hissetmek hedefiyle av turnuvasına katılmasıyla gelişen olaylar örgüsüne yer verdiğini belirten Muharrir Pınar Oto, kitabına ait şu değerlendirmede bulundu:

“Ulvede’nin kendini bedelli hissetmek ile özgürlük ortasında kurduğu direkt ilişki, onu hükümdarın düzenlediği avcılık müsabakasında kimsenin yakalayamadığı bir hayvanı avlamaya yöneltir. Ulvede’nin özgürlük arayışı, makus ruhlu bir goblinin yardımsever yaklaşımına aldanmasıyla hiç de iddia edilemeyecek bir sonuç yaratır. İçindeki boşluğu doldurarak ruhunu özgürleştirebileceğine ve bedelli bir insan olabileceğine inanan Ulvede, zorbalığın istikamet verdiği olaylar zincirinin akabinde bir mağaranın içinde hiçbir fonksiyonu olmayan kara bir ağaca dönüşür.”

ULVEDE’NİN ZORBA RUHU MEVTİ GETİRDİ

Kendini pahalı hissetme eforunun insanı yetersiz ve başarısızlıklarıyla yüz yüze getirerek zorbalığa sürükleyebileceğine dikkat çeken Pınar Oto, “Av turnuvası Ulvede’nin kendini kıymetli hissetmesi için bir fırsattır. Makûs ruhlu goblin, Ulvede’ye o güne kadar kimsenin avlayamadığı, yalnızca uygun insanların görebileceği merevas balıklarını avlamanın şifresini verir. Ulvede’nin avladığı balıkları kimse göremez. Bu da onun içindeki boşluğu daha çok derinleştirerek beraberinde zorbalığı getirir. Turnuvayı kazanan avcının mızrağını alıp ceylan sürüsüne fırlatır. Ormandaki küçük kıza isabet eden mızrak, Ulvede’nin başına gelecek kötülüklerin habercisi olur” diye belirtti.

ÖZGÜR RUHUN ANAHTARI YETERLİ NİYETTE

Romanında başarısızlıklarımızın nedenlerini öteki insanlara dayandırmadan evvel kendi içsel seyahatimize çıkarak neden-sonuç ilgisi kurmamız gerektiğini vurguladığını kaydeden Muharrir Pınar Oto, “Tanrılar tarafından mağaraya kapatılan Ulvede, bunun nedenini zorba ruhuna değil, küçük kıza dayandırır. Küçük kızla her yüzleştiğinde Ulvede, yetersizliği ve başarısızlığıyla karşı karşıya kalır. Onun bu tavrı mağarada sarsıntı tesiri yaratır. Ulvede’nin fantastik kıssası, başarılı olmak, bir öbür deyişle ölümsüzlüğe kavuşma isteğiyle yapılan zorbalıkların insanları kendi hapishanesinde mahkum bırakacağını, düzgün niyetin ise özgürlüğün kapılarını aralayacağını çok açık bir biçimde anlatıyor” dedi.